Öylece yalpalarken açıklarında zamanın
Aralık gündönümü deniz fenerim olsun
Gelecek can çekişirken kıyısında hayatın
Öfkeli kış cennet-asa bahar seherim olsun
Öylece yalpalarken açıklarında zamanın
Zeytin yapraklarıyla süslerim Aramzerya'yı
Seni dilerim Ramazan gecesi duasında
Kalbin şifresiyle çözülmüş ilahi rüyayı
Zülfüne dolayıp umudun anakarasında
Zeytin yapraklarıyla süslerim Aramzerya'yı
Limanın birinde, bilmediğimiz o durakta
Suyun üzerinde belirmiş çizgileri kaderin
İkimizin yazgısı birbirine karışmakta
Lahzanın süresi ömür, manası derin
Limanın birinde, bilmediğimiz o durakta
Ellerinde yudumlasam aşkı ve saadeti
Ağustos sıcağında serinler bunalmış ruhum
Kalbin aynası yüzünde bulduğum taraveti
En özel düşüm yaparım uykusuna koştuğum
Ellerinde yudumlasam aşkı ve saadeti
Meğer ne çok eksikmişim nefes alırken sensiz
Ezgisiz şarkılar gibi düşmüş ömürden yıllar
Yaşanmışlıklar yüzeysel, hatıralar desensiz
Menzilden bihabermiş içimdeki yorgun yollar
Meğer ne çok eksikmişim nefes alırken sensiz
Nasipsiz gecelerim arıyorken şafağını
Karanlıkta deniz sandığım dehlizlere aktım
Umut inat inat aşındırırken yatağını
Ne bekleyişler biriktirip sinemde yaktım
Nasipsiz gecelerim arıyorken şafağını
Oysa yanı başımdasın, bir cümle uzaklıkta
Nazenin adımlarının ardında kalan izim
Bir işaretini beklerim bu kalabalıkta
Oradan nidamı duymuyorsun, bense dilsizim
Oysa yanı başımdasın, bir cümle uzaklıkta
Mezopotamya'nın gururunda nazlı çiçekler
Kokusunu talan ettirmeden yeşerir, büyür
Rüyaya mana aramaz, tecellisini bekler
Murat’tan cilve devşirir, masallara can verir
Mezopotamya'nın gururunda nazlı çiçekler
Ağrı'nın yamaçlarında ikindinin gölgesi
Sana çevirir kurak iklim kelimelerimi
Yaz vaktinin şiiri sevdaya doğum belgesi
Ah nasıl da büyütür utangaç heveslerimi
Ağrı'nın yamaçlarında ikindinin gölgesi
Yüreğime seslenen nazenin bakışlarından
Tarihimin sen kokan şahlanış dönemi başlar
Münhasırlığının ruhumdaki nakışlarından
Yazılır hikayeye yeniden doğduğum yaşlar
Yüreğime seslenen nazenin bakışlarından
Dağlara tutkunum zirvesinde senin olduğun
Uzanıp gökyüzünü ayaklarına sereyim
Taze nefes gibi ciğerlerime dolduğun
Demlerin rüzgarını vadilere süreyim
Dağlara tutkunum zirvesinde senin olduğun
Issızlığa kurulu sarayım yer ile yeksan
Esintin dağıtır karamsarlığımın sisini
Mevcudiyetin ki hayatımda bırakmaz noksan
Irak, yakın her duyduğumda kalbinin sesini
Issızlığa kurulu sarayım yer ile yeksan
Nasıl da akıyor içime o ela gözlerin
Kafiyesine sarıldığım şiir oluyorsun
Hisleri anlatmaya gücü yetmiyor sözlerin
Nehir gibi yol alıp denizime doluyorsun
Nasıl da akıyor içime o ela gözlerin.
Yorumlar
Yorum Gönder