UZAK KASABANIN YALNIZLIĞINDA


        Zirveyi kar öncesi duman sarmış gibi. Zaten bu mevsimde tek ziyaretçilerimiz kılıktan kılığa giren mızmız bulutlar. Bir bakarsınız yağmur yüklü gelmişler, bir bakmışsınız kar oluverir ziyaretin armağanı. Bazen yatıya kalır bulutlar bazen de aniden çekip giderler. Sonrasında biz bize kalırız kasabanın sayılı sakinleri.
        Yaşamayan bilmez uzak kasaba sakinlerinin yol gözlemesini. Mevsim kış ise gündelik hayatın amentüsüdür yol gözlemek. Herkesin birbirini tanıdığı, paylaşılacakların tükendiği, yüzlerin eskimeye çoktandır başladığı bu kasabada değişik bir yüze duyulan özlemin adıdır yol gözleme, farklı bir hikâyeye olan susamışlıktır. Çoğu zaman bu bekleyiş nöbetlerinden eli boş döner yürekler, umutlar ertesi güne devreder.
       Ancak bazen bu bekleyiş öyle uzun sürer ki umut ambarının dibi gözükmeye başlar. Bir huysuzluk başlar bedenlerde, yaşamın anlamsızlığına yönelir ibreler. Varlığınızı sorgularsınız. Yerlisi kaderine alışmıştır da devlet görevlisi olarak bekleyenin halini anlatacak kelime bulunmaz. Yapılacak iş, ilgilenilecek sorun kalmamıştır elde. Masa başında geçen fuzuli saatler. Başka yerlerdedir akan hayat, burada her şey durmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HİKAYEMİZ

GÜNDÖNÜMÜM

ZAMAN