SUSKUN
Sararmış benzinden tanırım onu, aşinayım bitip tükenmişliğine. Fiske vursanız yumruk darbesine maruz kalmışçasına yığılıp kalacaktır, bilirim. Bilirim; çoğu zaman adımlarından habersiz yol aldığını. Kalabalıklara karışmamaya azami çaba sarf eder. Yalnızlıktan ve ıssızlıktan yana çevirir rotasını hep. Münzevilik ibadetinde seyreder yaşamı ve eğer kalabalığa, gürültüye katlanma zorunluluğu doğarsa en kuytu köşeyi seçer kendine. Kazanma hülyasındayken kaybetmişliğin mahcubiyetiyle dolanıp durduğuna da doğan günü asık suratla karşılayıp hüzünlü melodilerle uğurladığına da şahidim. Ufuklara dalgın dalgın bakışı en bariz vasfıdır. Nazarındaki sönüklük, hayatın üstünü çoktan çizdiğinin beyanı gibidir adeta. İçinde taşıdığı buhranın, yüreğine sakladığı acının bir maskenin altında fokur fokur kaynadığını anlardınız benim gibi tanısanız onu. Ama konuşmaz ki bilesiniz derdini, anlatmaz ki anlayasınız yarasını. Renk vermez ki yönünü tespit edebilesiniz içinde kaybolduğu ka...